Sadakanın Gizli Mucizesi

Küçük Ahmet, kuraklık zamanında köydeki yoksul komşularına sadaka vermenin önemini öğrenir ve annesiyle birlikte az miktarda un ve yağlarını paylaşır. Ahmet, sadakanın malı eksiltmediğini, aksine bereket getirdiğini bilerek bu iyiliği yapar. Birkaç gün sonra, köye beklenmedik yardımlar gelir ve Ahmet sadakanın mucizesine tanık olur. Masal, sadaka vermenin Allah’a güveni artırdığını ve yardımlaşmanın bereket getirdiğini vurgular.

Sadakanın Gizli Mucizesi

Bir zamanlar, yemyeşil dağların eteklerinde, berrak bir derenin yanı başındaki küçük bir köyde yaşayan Ahmet adında bir çocuk varmış. Ahmet, zeki, yardımsever ve her zaman başkalarına el uzatmayı seven bir çocukmuş. Ahmet’in ailesi, çiftçilikle uğraşır, Allah’a şükrederek mütevazı bir hayat sürermiş. Ancak o sene, köyde büyük bir kuraklık olmuş, toprak verimsiz kalmış ve birçok aile zor durumda kalmış.

Kuraklık yüzünden köydeki insanlar yiyecek bulmakta zorlanırken, Ahmet’in ailesi de oldukça az miktarda yiyeceğe sahipmiş. Anne ve babası, ellerindeki son un ve yağla idare ederken, Ahmet her akşam dua eder, Allah’tan yardım dilerdi. Ahmet, yardımseverliği ve paylaşmayı çok severdi ama bu zor günlerde nasıl yardım edebileceğini bilmiyordu.

Bir gün Ahmet, köyün camisinin önünde İmam Bilal ile karşılaşmış. İmam Bilal, bilgeliği ve derin inancıyla herkesin saygı duyduğu biriydi. Ahmet’in yüzündeki düşünceli ifadeyi fark eden imam, nazikçe sormuş:

“Ahmet, seni böyle derin düşüncelere dalmış görüyorum. Nedir seni düşündüren?”

Ahmet, içindeki sıkıntıyı paylaşarak cevap vermiş:

“İmam Bilal, köydeki herkes çok zor durumda. Biz de çok az yiyeceğe sahibiz ama bir yandan da başkalarına nasıl yardım edebileceğimi düşünüyorum. Fakat bu kadar az olanı nasıl paylaşabiliriz?”

İmam Bilal, hafifçe gülümsemiş ve elini Ahmet’in omzuna koymuş:

“Ahmet, sadaka vermek, sadece bol miktarda olduğunda yapılan bir şey değildir. Sadaka, elindekinin azı da olsa paylaşmak demektir. Allah, sadaka verenlerin mallarını bereketlendirir, malı eksiltmez. Sen samimi bir niyetle paylaştığında, Allah o küçük yardımını büyük bir berekete dönüştürür. Yeter ki kalbinde Allah’a güven olsun.”

Ahmet’in Kararı

İmam Bilal’in sözleri, Ahmet’in zihninde derin bir iz bırakmıştı. Eve döndüğünde, annesi onu küçük mutfakta, kalan son unla ekmek yaparken bulmuş. Ahmet, annesinin yanına oturmuş ve düşüncelerini paylaşmış:

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Uçan Kaplumbağa

“Anne, köyde herkes çok zor durumda. İmam Bilal, sadaka vermenin bereket getireceğini söyledi. Biz de elimizdekileri komşularımızla paylaşsak nasıl olur? Allah bizi bereketlendirebilir.”

Annesi, bir an düşündükten sonra Ahmet’e gülümsemiş ve başını okşamış:

“Ahmet, doğru söylüyorsun. Bizim de durumumuz zor ama sadaka vermek, Allah’ın rızasını kazanmanın en güzel yollarından biridir. Belki biz de elimizdekini paylaşır, Allah’a güvenerek sabredersek, O bize daha büyük nimetler ihsan eder. Hadi, bu son unu ve yağı alıp komşumuz Ayşe teyzeye götürelim. Onun durumu bizden de kötü.”

Ahmet, annesinin bu sözüne sevindi ve hemen harekete geçti. Küçük torbayı doldurup Ayşe teyzenin evine gittiler. Kapıyı çaldıklarında, yaşlı kadın gözleri dolu dolu kapıyı açtı. Ahmet ve annesi, ellerindeki unu ve yağı ona uzattı. Ayşe teyze şaşkınlık içinde:

“Bu zor günlerde, siz kendiniz zor durumdayken bunu nasıl yaparsınız? Allah sizden razı olsun! O’nun yolunda yürümek ne güzel!”

Ahmet, gözlerinde güven dolu bir ifadeyle cevap verdi:

“Sadaka vermek, Allah’ın emridir. Az da olsa paylaşmak bize daha büyük bereketler getirecektir. Siz de dualarınızı eksik etmeyin.”

Sadakanın Bereketi

Ahmet ve annesi, Ayşe teyzeye yardım ettikten sonra evlerine döndüler. İçlerinde huzur ve mutluluk vardı çünkü Allah’ın rızasını kazanmak için verdikleri sadakanın karşılığını kalplerinde hissetmişlerdi. Fakat Ahmet, Allah’ın sadakayı nasıl bereketlendirdiğini henüz tam olarak bilmiyordu.

Birkaç gün sonra, köye büyük bir haber geldi. Uzak bir köyden, kuraklıktan etkilenen köylere yardım malzemeleri getiren bir konvoy yaklaşıyormuş. Köylüler, bu beklenmedik yardım karşısında büyük bir sevinç yaşadı. Yiyecek, su, giysi ve daha birçok malzeme dağıtılmaya başlandı. Ahmet ve ailesi de bu yardımdan nasiplendi. O gün, köylüler Allah’a dualar ederek şükürlerini sundular.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Nasreddin Hoca ve Akıllı Tavuk

Ahmet, yardım malzemelerini alırken İmam Bilal’in camiden seslendiğini duydu:

“Ey ahali! Allah’a güvenip sadaka verenler, Allah’ın yardımını her zaman görür. Sadaka, yalnızca vermek değildir; sadaka, bereketin kapısını aralamaktır. Bugün, sadaka veren herkesin karşılığı fazlasıyla geri dönmüştür.”

Ahmet, bu sözleri duyunca içi büyük bir huzurla doldu. Artık sadakanın gizli mucizesini anlamıştı. Allah’a olan güven ve yardımseverlik, insanlara her zaman fazlasıyla geri dönerdi. Ahmet, annesine dönerek:

“Anne, sadaka gerçekten de malı eksiltmiyor. Allah, küçük bir yardımı bile büyük bir nimetle geri döndürüyor.”

Annesi, gözleri yaşlı bir şekilde Ahmet’e sarıldı:

“Evet, Ahmet’im. Sadaka, Allah’ın bize verdiği en güzel hediyelerden biridir. Paylaştıkça bereketlenir, çoğalır.”

Masalın Sonu ve Öğüt

Ahmet, o günden sonra hayatı boyunca sadakanın önemini unutmamış. Ne zaman bir iyilik yapsa, Allah’a güvenmeyi ve sadaka vermenin hayatındaki bereketi artıracağını bilmiş. Bu olay, Ahmet’e ve köydeki herkese büyük bir ders olmuş: Sadaka, sadece maddi bir yardım değil, kalpten gelen samimi bir niyetle Allah’a olan güvenin göstergesidir.

Evet çocuklar Sadakanın Gizli Mucizesi isimli masalımızda burada bitti. Sizde Dini Hikayeler yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.

masal gonder

MasalAbi

Masal Abi Olarak Çocuklarıma Okumayacağım Hiçbir Masalı Evlatlarınıza Okumayacağımdan Emin Olabilirsiniz. Bende Bir Baba Olarak Kendi Evlatlarıma Okumadığım Hiçbir Masalı Sizlere Sunmuyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu