Nasreddin Hoca ve Hazine
Nasreddin Hoca, köydeki çocuklara bir hazine haritası verir ve bu hazineye ulaşmak için birlikte çalışmaları gerektiğini söyler. Çocuklar, dere, orman ve tepeyi geçerek bilmeceleri çözer ve sonunda bir sandık bulur. Sandığın içinde altın yerine dostluk, akıl ve birlik mesajı veren bir kitap çıkar. Çocuklar, gerçek hazinenin arkadaşlık ve yardımlaşma olduğunu öğrenir.


Nasreddin Hoca ve Hazine
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, güzel mi güzel bir köyde, bilge ve neşeli bir adam olan Nasreddin Hoca yaşarmış. Hoca, hem çocuklar hem de köydeki büyükler tarafından çok sevilirmiş. Çünkü her zaman insanlara gülümseten hikayeler anlatır, onların sorunlarına eğlenceli çözümler bulurmuş. Bir gün, köy meydanında otururken bir grup çocuk Hoca’nın yanına koşmuş.
“Hocam, hocam! Söyler misin, neden bizim köyde hiç hazine yok?” diye sormuşlar.
Nasreddin Hoca gülümsemiş ve sakalını sıvazlamış.
“Kim demiş ki yok? Belki de köyümüzün altında bir hazine saklıdır ama onu bulmak için cesaret, akıl ve birlik gerekir!”
Çocuklar heyecanla bağırmış:
“Gerçekten mi, hoca? Peki, bu hazineyi nasıl bulabiliriz?”
Hoca, bir an düşünmüş, sonra:
“Benim size vereceğim bir harita var. Ama bu harita tek başına işe yaramaz. Onun sırrını çözmek için hepiniz birlikte çalışmalısınız!” demiş.
Hazinenin Haritası
Nasreddin Hoca, evine gidip eski bir sandık çıkarmış. Sandığın içinden eski bir kağıt almış ve çocuklara vermiş. Haritada köyün çevresindeki tarlalar, orman ve küçük bir tepe işaretliymiş. Ama haritanın üstünde bir bilmece yazıyormuş:
“Suyun aktığı yerde başla, rüzgarın estiği yere git. En sonunda ışık seni bulacak.”
Çocuklar bu bilmecenin ne anlama geldiğini anlamamış. En büyükleri olan Ali:
“Bu çok zor, Hoca! Bunu çözmek imkansız gibi,” demiş.
Hoca, kahkahalarla gülmüş:
“Ah, ah, çocuklar! Zor olan şeyler her zaman eğlencelidir. Şimdi birbirinize yardım etmezseniz bu hazineyi asla bulamazsınız. Haydi bakalım, birlikte düşünün!”
Tarlalardan Başlayan Macera
Çocuklar, haritaya bakarak ilk işaretli yere gitmeye karar vermiş. Bu yer, köyün dışındaki büyük bir tarla imiş. Tarlanın ortasında bir dere akıyormuş. Çocuklardan biri, “Bilmecede suyun aktığı yerden başla diyordu. Belki de burada bir şey buluruz!” demiş.
Hep birlikte dere boyunca yürümeye başlamışlar. Derken, derenin kenarında bir taşın üzerinde kazılı bir işaret fark etmişler. İşaret, rüzgarı gösteren bir okmuş. Çocuklar, “Rüzgarın estiği yere gitmemiz gerekiyor!” diyerek hemen yola koyulmuş.
Ormanda Sırlar
Haritaya göre bir sonraki durak, köyün yanındaki küçük ormanmış. Ormana girdiklerinde, yüksek ağaçlar ve kuş cıvıltıları arasında biraz korkmuşlar. Ama birlikte oldukları için cesaretlerini kaybetmemişler.
Ormanın derinliklerine doğru yürürken, bir ağacın dalında asılı bir ip bulmuşlar. İpin ucunda küçük bir çan varmış. Çanı çaldıklarında, bir sincap daldan aşağı inmiş ve onlara doğru koşmuş. Sincap, patisiyle haritadaki tepeyi işaret etmiş. Çocuklar heyecanla, “Bu hazine orada olmalı!” diyerek yola devam etmiş.
Tepedeki Büyük Sürpriz
Sonunda çocuklar, haritanın gösterdiği tepeye varmışlar. Tepede bir çukurun yanında Nasreddin Hoca’yı bulmuşlar. Hoca, ellerini arkasına koymuş, sakince gülümseyerek onları bekliyormuş.
“Hadi bakalım, cesur hazine avcıları, bana ne buldunuz?” diye sormuş. Çocuklar heyecanla olanları anlatmış ve çukurun içini kazmaya başlamışlar. Çok geçmeden bir sandık bulmuşlar. Sandığın kapağını açtıklarında, içinden altın ya da mücevher yerine, parlak taşlarla süslenmiş bir kitap çıkmış. Kitabın kapağında şu yazıyormuş:
“Gerçek hazine, birlik, akıl ve dostluktur.”
Mutlu Son
Nasreddin Hoca, çocuklara dönerek şöyle demiş:
“İşte size söylediğim hazine bu! Siz birlikte çalışarak, aklınızı kullanarak ve birbirinize yardım ederek bu hazineyi buldunuz. Unutmayın, hayatta en büyük hazine, bir arada olabilmek ve birbirine güvenmektir.”
Çocuklar, Hoca’nın sözlerini dikkatle dinlemiş ve hep birlikte gülümsemişler. O günden sonra köydeki çocuklar daha sık bir araya gelmiş, birlikte oyunlar oynamış ve her zaman birbirine yardım etmiş.
Ve gökten üç elma düşmüş: Biri bu masalı yazanın, biri anlatanın, biri de güzel güzel dinleyenlerin başına!
Evet çocuklar Nasreddin Hoca ve Hazine adlı masalımızda burada bitti. Sizde Nasreddin Hoca ve Hazine gibi Klasik Çocuk Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.
