Gizemli Adada Hazine Avı
Üç arkadaş, sahilde buldukları bir hazine haritasını takip ederek gizemli bir adada maceraya atılır. Cesaretle bir köprüden geçer, bilgelikle bir bilmecenin cevabını bulur ve iş birliği yaparak hazineye ulaşırlar. Sandıktan altın yerine, dostluk, cesaret ve bilgelik üzerine hikayelerle dolu bir kitap çıkar. Hazineyi köylerine götürerek bu değerleri herkesle paylaşırlar.

Gizemli Adada Hazine Avı
Bir varmış, bir yokmuş… Güneşin denize ışıl ışıl yansıdığı bir sahil köyünde, üç yakın arkadaş yaşarmış. Mete, her zaman yeni maceralar peşinde koşan cesur bir çocukmuş. Ece, meraklı ve zeki bir kızmış, her şeyi dikkatlice incelemeyi severmiş. Kerem ise neşeli ve komik bir çocukmuş, her durumda arkadaşlarını güldürmeyi başarırmış. Bu üç arkadaş, neredeyse her günü birlikte geçirirmiş.
Bir yaz sabahı, sahilde oyun oynarken Ece, kumların arasında parlayan eski bir sandık fark etmiş. “Hey, buraya bakın!” diye bağırmış. Hep birlikte sandığı kumlardan çıkarmışlar. Ancak sandık kilitliymiş ve kapağını açamıyorlarmış. Üzerinde ise eski, solmuş bir harita varmış. Haritanın tam ortasında bir ada çizilmiş ve bir çarpı işaretiyle işaretlenmiş.
“Bu bir hazine haritası olabilir!” demiş Kerem, gözleri parlayarak.
Mete heyecanla eklemiş: “Adada bizi neyin beklediğini öğrenmeden bunu bilemeyiz. Hadi hazırlanıp yola çıkalım!”
Ece başını sallamış. “Ama dikkatli olmalıyız, haritanın işaret ettiği yer hiç kolay bir yere benzemiyor.”
Üç arkadaş hemen hazırlık yapmaya başlamış. Yanlarına su, yiyecek ve haritayı alarak, köydeki eski sandala atlamışlar. Küçük sandal dalgalarla hafifçe sallanırken, martılar gökyüzünde süzülüyor, deniz ise sakin bir ninni gibi dalgalanıyormuş.
Gizemli Adada İlk İzlenimler
Bir süre sonra haritada işaretli olan adaya varmışlar. Adaya yaklaşırken, büyük kayalar ve yemyeşil bir orman onları karşılamış. Adanın üzerinde hafif bir sis varmış, bu da orayı daha gizemli bir hale getiriyormuş. Ece dikkatlice haritayı incelemiş. “Buradan ormana girmemiz gerekiyor,” demiş.
Ormanda ilerlerken her yerden kuş cıvıltıları duyuluyor, ağaçların arasından hafif bir rüzgar esiyormuş. Ama bir süre sonra yollarını kesen büyük bir nehirle karşılaşmışlar. Nehrin üzerinde kırık dökük bir köprü varmış. Mete ileri atılmış. “Korkmayın, bu köprüden geçebiliriz!” Ece biraz tereddüt etmiş. “Bu çok tehlikeli görünüyor. Ya düşersek?” Kerem ise gülerek, “Ben düşsem de suya balıklama atlarım!” demiş.
Mete cesurca köprüyü geçmeye başlamış. Köprü sallanıyor ve eski tahtalar gıcırdıyormuş. Arkasından Ece ve Kerem de onu takip etmiş. Köprüyü geçtiklerinde birbirlerine sarılarak kahkahalar atmışlar. “Bunu başardık!” demişler hep bir ağızdan.
Bilgelik Kapısı
Ormanda biraz daha ilerledikten sonra, devasa bir taş kapıya ulaşmışlar. Kapının üstünde eski yazılarla bir bilmece kazınmış:
“Sonsuz ama görünmez, herkese eşit davranır. Nedir bu?”
Ece hemen düşünmeye başlamış. “Bu çok zor bir bilmece,” demiş. Kerem ise “Hazine altın dolu bir sandıksa, beklemeye değer,” diye şaka yapmış. Mete gözlerini kapatıp biraz düşünmüş ve birden heyecanla bağırmış:
“Bu zaman! Zaman görünmez ama herkese eşit davranır.”
O anda taş kapı büyük bir gürültüyle açılmış. Üç arkadaş kapının arkasındaki karanlık mağaraya girmiş. İçeride loş bir ışık süzülüyor, duvarlarda ise parlayan taşlar bulunuyormuş.
Hazineye Giden Zorlu Yol
Mağaranın derinliklerinde eski bir sandık görmüşler. Ancak sandığın etrafı büyük taşlarla çevriliymiş. Ece, “Bu taşları tek başımıza hareket ettiremeyiz,” demiş. Kerem, “O zaman birlikte hareket edelim!” diyerek bir taşın ucundan tutmuş. Hep birlikte taşları çekmeye, itmeye başlamışlar. Birlikte çalışarak sandığın etrafını temizlemeyi başarmışlar.
Sandığı açtıklarında, içinden altın ya da mücevher değil, eski bir kitap çıkmış. Kitabın kapağında şu yazıyormuş:
“Dostluk, cesaret ve bilgelik en büyük hazinedir.”
Mete şaşkınlıkla kitabı eline almış. “Bu bir hazine kitabı!” demiş. Ece heyecanla sayfaları çevirmiş. Kitap, arkadaşlık, cesaret ve bilgelikle ilgili hikayelerle doluymuş. Kerem gülerek, “Altın olmasa da bu kitap bizi çok zengin yapacak!” demiş.
Eve Dönüş ve Yeni Başlangıç
Üç arkadaş, kitabı alarak köylerine dönmüş. Köydeki herkes bu hikayeyi duymak için etraflarına toplanmış. Kitaptaki hikayeleri paylaşan arkadaşlar, köyde cesaret, bilgelik ve dostluğun ne kadar değerli olduğunu anlatmış. O günden sonra köyde herkes daha iyi arkadaş olmuş, daha cesur davranmış ve birbirine daha çok yardım etmiş.
Gökten üç elma düşmüş: Biri bu masalı yazanın, biri anlatanın, biri de bu gizemli adada hazine avı masalını güzel güzel dinleyenlerin başına!
Evet çocuklar Gizemli Adada Hazine Avı adlı masalımızda burada bitti. Sizde Gizemli Adada Hazine Avı gibi Uyku Hikayeleri yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.
