Çöl Fırtınasıyla Gelen Büyücü

Altın Çöl’de kasaba halkı yaklaşan büyük bir fırtınadan korkarken, gizemli büyücü Zarif kasabaya gelir ve fırtınayı durdurmak için bir çırağa ihtiyaç duyduğunu söyler. Genç Haris, cesaretle büyücü olmayı kabul eder ve Zarif’ten çölün sırlarını öğrenir. Büyük fırtına geldiğinde Haris, büyücü olmanın verdiği güçle fırtınayı durdurur ve kasabayı kurtarır. Haris, çölün koruyucusu olarak kasabanın yeni büyücüsü olur.

Çöl Fırtınasıyla Gelen Büyücü

Bir zamanlar, uçsuz bucaksız kum denizinin ortasında, Altın Çöl adı verilen bir diyar varmış. Bu çöl, gündüzleri kavurucu sıcak, geceleri ise dondurucu soğuk olurmuş. Her kum tanesi güneş ışığı altında parıldar, çölün sonsuzluğunda kaybolanlar bu parıltıya kapılıp yollardan saparmış.

Altın Çöl’ün tam ortasında, küçük bir kasaba yer alırmış. Bu kasabanın adı Samara’ymış. İnsanlar burada kumun zorluklarına rağmen yaşamayı öğrenmişler. Kasaba halkı, geceleri yıldızların altında, gündüzleri ise güneşten saklanarak hayatlarına devam edermiş. Samara halkının en büyük korkusu ise bir gün çölden gelen büyük bir fırtına ile kasabalarının yerle bir olmasıymış.

Bir gün, kasabanın gençlerinden biri olan Haris, sabah erken saatlerde çölün ufkunda bir hareketlenme fark etmiş. Gökyüzü hızla kararır, rüzgar uğuldayarak esmeye başlarmış. Haris, şaşkınlıkla ailesine seslenmiş:

Anne, baba! Bir şeyler oluyor, gökyüzü kararıyor!

Babası, endişeyle göğe bakıp mırıldanmış: “Bu bir fırtına… Ama bu normal bir fırtına değil. Büyülü bir şeyler var.”

Kasaba halkı panik içinde evlerine çekilmiş, pencereleri sıkı sıkı kapatmış. Çölün ortasında, kum fırtınası yaklaşırken garip bir şey olmuş. Fırtınanın ortasında bir silüet belirmiş; kocaman bir pelerin giymiş, uzun sakallı bir adam. Her adımında etrafındaki kumlar yükselir, onunla birlikte hareket edermiş. Çöl Fırtınasıyla Gelen Büyücü işte böyle ortaya çıkmış.

Kasaba meydanına doğru ilerlerken, Haris ve diğer çocuklar pencerelerden bu gizemli adamı izliyorlarmış. Pelerinli büyücü, meydanın ortasına geldiğinde fırtına aniden durmuş. Kumlar yere inmiş, kasaba sessizliğe bürünmüş.

Büyücü, derin ve yankılanan bir sesle konuşmuş:
Samara halkı! Korkmayın, ben sizlere zarar vermeye gelmedim. Adım Zarif ve size bir teklifim var.

Halk merakla dışarı çıkmış, gözleri büyücünün üzerinde. Yaşlı kasaba reisi, adımlarını dikkatlice atarak büyücünün karşısına gelmiş:
Büyücü Zarif, bizden ne istersin?

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Kirpi Miko’nun Komşuluk Dersi

Zarif, pelerinini savurarak havaya kalkan kumları kontrol altına almış ve devam etmiş:
Bir fırtına yaklaşıyor, ama bu sıradan bir fırtına değil. Çölün derinliklerinde saklanan kadim bir güç uyanıyor. Eğer bu gücü kontrol edemezsek, Altın Çöl kasabayı yutacak. Size yardım edebilirim, ama bir şartla.

Kasabalılar nefeslerini tutarak dinliyorlarmış. Haris de diğer çocuklarla birlikte merakla büyücünün ağzından çıkacak kelimeleri bekliyormuş.

Benden öğrenmek isteyen biri olmalı,” demiş Zarif, “Ona tüm bilgimi, çölün sırlarını ve fırtınayı kontrol etmeyi öğreteceğim. Bu kişi, kasabanızı koruyacak yeni büyücü olacak. Kim bu sorumluluğu alır?

Haris’in kalbi hızla çarpmaya başlamış. Çölün sırlarını öğrenmek, fırtınaları kontrol etmek… Bu fırsat genç Haris için çok cazipmiş. Ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğunu da biliyormuş. Bir adım öne çıkmış, cesurca konuşmuş:

Ben… Ben öğrenmek isterim!

Büyücü Zarif, Haris’e bakarak gülümsemiş:
Cesaretini takdir ediyorum, genç Haris. Ama unutma, bu yol zorluklarla dolu. Çöl, dost da olabilir, düşman da. Seninle hemen başlamalıyız. Çünkü büyük fırtına yaklaşıyor.

O günden sonra Haris, Zarif’in çırağı olmuş. Her gün çölde uzun yürüyüşler yapıp kumların ve rüzgarın sırlarını öğrenmiş. Zarif ona sadece büyü yapmayı değil, çölü anlamayı, doğanın dengesine saygı duymayı öğretmiş. Kumların içinde gizlenmiş güçleri kullanmayı, fırtınaları dindirmeyi öğrenmiş.

Bir gece, gökyüzü tekrar kararmış ve halk büyük fırtınanın geldiğini anlamış. Samara halkı korkuyla evlerine çekilmiş. Zarif, Haris’e dönüp demiş ki:
Şimdi zamanıdır. Fırtınayı durdurmak senin elinde. Bana güven ve kalbinle yönlendir.

Haris, korkusunu yenmiş ve meydanın ortasına çıkmış. Ellerini kaldırmış, gözlerini kapamış ve büyücünün ona öğrettiği gibi derin nefes almış. Kumlar etrafında dönmeye başlamış, rüzgarlar onu sarmış. Fırtına Haris’in komutlarına uyarak yavaşlamış ve sonunda tamamen durmuş.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Yıldız Kayası Krallığına Yolculuk

Kasaba halkı hayretle izlemiş. Genç Haris, fırtınayı kontrol etmiş ve kasabalarını kurtarmış. Büyücü Zarif, Haris’e gururla bakarak:
Artık çölün efendisi sensin, Haris. Bu kasaba sana emanet.

Haris, kasabanın yeni koruyucusu olmuş. Çölün sırlarını öğrenmiş, büyüyü dostlukla harmanlamış ve halkına hizmet etmiş. O günden sonra Altın Çöl’de kimse bir daha büyük bir fırtınadan korkmamış, çünkü Haris her zaman kasabanın yanında, çölün büyücü koruyucusu olarak kalmış.

Evet çocuklar Çöl Fırtınasıyla Gelen Büyücü isimli masalımızda burada bitti. Sizde Binbir Gece Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.

masal gonder

MasalAbi

Masal Abi Olarak Çocuklarıma Okumayacağım Hiçbir Masalı Evlatlarınıza Okumayacağımdan Emin Olabilirsiniz. Bende Bir Baba Olarak Kendi Evlatlarıma Okumadığım Hiçbir Masalı Sizlere Sunmuyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu