Sabır Yolculuğu

Ahmed adında sabırsız bir genç, bilge bir dervişle karşılaşır ve sabrın önemini öğrenmek için onunla bir yolculuğa çıkar. Derviş, doğadaki örneklerle sabrın değerini Ahmed'e anlatır. Öğütleri benimseyen Ahmed, sabrı öğrenir ve hayatı olumlu yönde değişir. Sonunda, sabır ve tevekkül sayesinde mutlu bir yaşam sürer.

Sabır Yolculuğu

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak diyarlarda küçük bir köy varmış. Bu köyde, ailesiyle birlikte yaşayan genç bir delikanlı olan Ahmed yaşarmış. Ahmed, iyi kalpli ve çalışkan bir gençmiş ancak bir konuda zayıfmış: sabırsızlık.

Bir gün, Ahmed tarlada çalışırken yanına bilge bir derviş yaklaşmış. Derviş, yüzünde huzurlu bir tebessümle sormuş:

Evlat, neden bu kadar telaşlı görünüyorsun?

Ahmed içini çekerek cevap vermiş: “Ürünlerim bir türlü istediğim gibi olmuyor. Ne kadar emek versem de hemen sonuç alamıyorum. Sabretmekte zorlanıyorum.

Derviş gülümsemiş ve demiş ki: “Sabır, imanımızın anahtarıdır, Ahmed. Allah sabredenlerle beraberdir. Gel, seninle bir sabır yolculuğuna çıkalım. Belki bu yolculuk sana sabrı öğretir.

Ahmed biraz tereddüt etmiş ama sonunda kabul etmiş. Beraber yola koyulmuşlar. Yürürken derviş bir ağacın altında durmuş ve demiş ki:

Bu ağaca bak, Ahmed. Kocaman ve güçlü görünüyor, değil mi?

Evet, gerçekten de öyle,” demiş Ahmed.

Derviş devam etmiş: “Ama bu ağaç bir günde bu hale gelmedi. Yıllar boyunca büyüdü, fırtınalara direndi, güneşe ve yağmura maruz kaldı. Sabırla büyüdü ve sonunda bu hale geldi.

Ahmed düşünceli bir şekilde başını sallamış. Yolculukları devam ederken bir nehrin kenarına gelmişler. Nehirde bir taşın üzerine su damlaları düşüyor ve taşta küçük bir oyuk oluşturuyormuş.

Derviş sormuş: “Sence su, taşa nasıl şekil veriyor?

Ahmed cevaplamış: “Sürekli damlayarak, zamanla taşı aşındırıyor.

Doğru,” demiş derviş. “Su, yumuşak olmasına rağmen sabırla ve süreklilikle sert taşı bile şekillendiriyor. İşte sabır da böyledir. Zorluklar karşısında sabır gösterirsek, en sert engelleri bile aşabiliriz.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Keloğlan ve Altın Tavuk Masalı

Ahmed, dervişin sözlerinden etkilenmeye başlamış. “Peki ama sabrı nasıl öğrenebilirim?” diye sormuş.

Derviş gülümsemiş: “Dua et ve Allah’a güven. Her şeyin bir vakti vardır. Sen elinden geleni yap, gerisini Allah’a bırak. Unutma, ‘Sabreden derviş muradına ermiş’ derler.

Ahmed derin bir nefes almış ve içindeki huzursuzluğun azaldığını hissetmiş. “​Size teşekkür ederim, öğütleriniz bana çok şey kattı,” demiş.

Köyüne döndüğünde Ahmed, artık daha sabırlı bir insan olmuş. Tarlasında çalışmaya devam etmiş, ancak bu sefer hemen sonuç beklemek yerine elinden geleni yapıp Allah’a tevekkül etmiş. Zamanla emeklerinin karşılığını almış ve bolluk içinde yaşamaya başlamış.

Bir gün derviş yeniden köye geldiğinde, Ahmed ona koşarak gitmiş: “Sayenizde sabır yolculuğu’nda sabrı öğrendim ve hayatım değişti. Allah sizden razı olsun!

Derviş tebessüm ederek cevap vermiş: “Asıl senin gayretin ve sabrın seni bu noktaya getirdi, Ahmed. Unutma, sabır sadece beklemek değil, aynı zamanda zorluklar karşısında direnç göstermektir.

Ve böylece Ahmed, sabır yolculuğu boyunca sabrın ve tevekkülün önemini anlayarak mutlu bir hayat sürmüş. Köydeki diğer insanlara da bu değerleri öğreterek herkesin hayatına dokunmuş.

Gökten üç elma düşmüş; biri sabredenlerin, biri öğüt verenlerin, biri de bu masalı dinleyenlerin başına.

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Dini Hikayeler yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.

masal gonder

MasalAbi

Masal Abi Olarak Çocuklarıma Okumayacağım Hiçbir Masalı Evlatlarınıza Okumayacağımdan Emin Olabilirsiniz. Bende Bir Baba Olarak Kendi Evlatlarıma Okumadığım Hiçbir Masalı Sizlere Sunmuyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu