Minik Tavşan ve Kaybolan Havuç

Minik Tavşan ve Kaybolan Havuç

Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda, pofuduk beyaz tüyleriyle herkesin sevgilisi olan bir tavşan yaşarmış. Minik Tavşan, her sabah erkenden uyanır, bahçesindeki sebzeleri kontrol eder ve kahvaltısını afiyetle yaparmış. En sevdiği şey ise kocaman, turuncu havuçlarmış.

Bir sabah, Minik Tavşan yatağından kalkmış, gözlerini ovuşturmuş ve bahçesine doğru koşmuş. Ama o da ne? En sevdiği, kocaman turuncu havucu yerinde yokmuş! Hemen gözlerini büyütmüş, kulaklarını dikmiş ve etrafa dikkatlice bakmış.

“Havuç burada değil! Acaba nereye gitmiş olabilir?” diye mırıldanmış.

Minik Tavşan’ın içini bir hüzün kaplamış. Ama hemen kendine gelmiş ve düşünmüş:

“Üzülmenin bana bir faydası olmaz. Hemen harekete geçmeliyim ve havucumu bulmalıyım!”

Minik Tavşan, önce en yakın arkadaşı olan Küçük Serçe’ye gitmeye karar vermiş. Küçük Serçe, ormanın en yüksek ağacının dalında keyifle şarkı söylüyormuş. Minik Tavşan, ağacın dibinde durup seslenmiş:

“Küçük Serçe, havucum kayboldu! Onu en son bahçemde gördüm, ama şimdi yerinde yok. Yukarıdan bir şey gördün mü?”

Küçük Serçe biraz düşünmüş, sonra kanatlarını çırparak aşağıya inmiş:

“Dün biraz rüzgâr vardı, Minik Tavşan. Bahçende yuvarlanan turuncu bir şey gördüm, ama nereye gittiğini bilmiyorum. Belki çiçeklerin arasına saklanmıştır.”

Bu fikir, Minik Tavşan’ın aklına yatmış. Hemen teşekkür etmiş:

“Teşekkür ederim, Küçük Serçe! Şimdi çiçeklerin arasında arayacağım.”

Kaplumbağa’nın Yardımı

Yolda giderken, Minik Tavşan bir ağacın gölgesinde dinlenen Tatlı Kaplumbağa ile karşılaşmış. Tatlı Kaplumbağa, her zamanki gibi ağır ağır yürüyormuş ama bir o kadar da güleryüzlüymüş.

“Merhaba Tatlı Kaplumbağa,” demiş Minik Tavşan. “Havuçlarımı kaybettim. Onları arıyorum. Çiçeklerin arasında olabilir diyorlar. Sen bir şey gördün mü?”

Tatlı Kaplumbağa yavaşça başını sallamış:

“Hayır, ama bazen rüzgâr bir şeyleri yuvarlar ve onları saklar. Gel, ben de sana yardım edeyim. Ne de olsa iki göz daha işimize yarar!”

Tatlı Kaplumbağa ve Minik Tavşan birlikte çiçeklerin arasını aramaya başlamışlar. Ama havucu bulamamışlar. Tam pes etmek üzerelerken, Küçük Serçe kanat çırparak yanlarına gelmiş:

“Hey, arkadaşlar! Rüzgâr havucu daha uzağa sürüklemiş olabilir. Belki derenin yakınlarında aramalısınız.”

Macera Devam Ediyor

Minik Tavşan, Tatlı Kaplumbağa ve Küçük Serçe birlikte dereye doğru gitmişler. Yol boyunca eğlenerek konuşmuşlar. Minik Tavşan içinden şöyle düşünmüş:

“Ne kadar şanslıyım! Böyle iyi arkadaşlarım olduğu için çok mutluyum.”

Derenin kenarına vardıklarında, çimenlerin arasında küçük bir turuncu parıltı görmüşler. Minik Tavşan hemen sevinçle bağırmış:

“İşte orada! Havuç işte burada!”

Minik Tavşan, havucuna sıkıca sarılmış. Tatlı Kaplumbağa gülümseyerek:

“Bak gördün mü, arkadaşlarınla birlikte çalışınca her şey daha kolay oluyor,” demiş.

Küçük Serçe ise neşeyle kanat çırpmış:

“Artık kahvaltını yapabilirsin, Minik Tavşan!”

Sonunda Ziyafet

Minik Tavşan, arkadaşlarına teşekkür etmiş:

“Siz olmasaydınız havucumu bulamazdım. Hepinize çok teşekkür ederim!”

O gün, Minik Tavşan havucunu arkadaşlarıyla paylaşmış. Hep birlikte kahkahalarla, keyifli bir ziyafet yapmışlar. Minik Tavşan o günden sonra bir şey öğrenmiş:

“Bir sorun yaşadığımda, üzülmek yerine çözüm aramalıyım ve arkadaşlarımdan yardım istemekten çekinmemeliyim.”

Ve hep birlikte, mutlu mesut yaşamışlar.

Evet çocuklar Minik Tavşan ve Kaybolan Havuç adlı masalımızda burada bitti. Sizde Minik Tavşan ve Kaybolan Havuç gibi Bebek Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.