Mavi Kuşun Masalı
Mavi tüyleriyle yalnız bir kuş olan Mira, gökyüzünü keşfetmekten zevk alsa da dost özlemi çekmektedir. Ayışığı Tepesi’ne gidip bir dilek tutar ve dostlar edinmeyi diler. Dileği gerçekleşir, gökyüzünde ona eşlik edecek mavi kuşlarla arkadaş olur. Artık Mira, yalnız değil, dostlarıyla birlikte uçmanın keyfini çıkarır.

Mavi Kuşun Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarlarda, gökyüzünün en mavi olduğu bir ülkede, her zamanki kuşlardan çok farklı bir kuş yaşarmış. Bu kuşun adı Miraymış ve tüyleri, gökyüzünün en berrak mavisini almış. Ne zaman uçsa, ardında parıldayan mavi bir iz bırakırmış. Diğer kuşlar onun maviliğini hayranlıkla izler, ama kimse ona yaklaşmaya cesaret edemezmiş. Çünkü Mira, yalnızca gökyüzünün derinliklerinde, yükseklerde uçmayı severmiş.
Mira her sabah erkenden kanatlarını açar, rüzgârın peşine takılıp, ormanların üzerinden süzülür, dağların zirvelerine kadar uçarmış. Ancak Mira’nın kalbinde küçük bir boşluk varmış. O, gökyüzünün her köşesini keşfetmekten hoşlanırmış ama keşfettiklerini paylaşacak bir arkadaşı yokmuş. Her gün, maviliklerin içinde yalnız başına süzülürken içten içe bir dost özlemi duyar, ama bu özlemi kimseyle paylaşamazmış.
Bir gün, Mira yeni bir yer keşfetmiş: Ayışığı Tepesi. Ormanın derinliklerinde, dağların ötesinde parıldayan bu tepe, geceleri ay ışığının en parlak olduğu yer olarak bilinirmiş. Rivayete göre, kim Ayışığı Tepesi’ne varırsa, bir dilek tutabilirmiş ve bu dilek mutlaka kabul olurmuş. Mira, bu hikâyeyi duyduğunda içinde bir heyecan hissetmiş. “Belki de oraya gidersem, yalnız kalmam” diye düşünmüş.
Gece olunca, Mira yavaşça kanatlarını açmış ve yıldızlarla dolu gökyüzüne doğru süzülmüş. Yol boyunca yıldızların ona gülümsediğini, ayın ise ona yol gösterdiğini hissetmiş. Rüzgâr yumuşakça esiyor, Mira’nın mavi tüyleri parıldıyormuş. Yolculuk çok uzun sürmüş ama sonunda Mira, Ayışığı Tepesi’ne ulaşmış.
Ayışığı Tepesi, adı gibi gerçekten büyülü bir yermiş. Tepe, ışıklarla dolu küçük bir deniz gibi parlıyormuş. Mira, tepenin tam ortasında parıldayan bir ışık demeti görmüş. Bu ışık, gökyüzünden düşen bir yıldızın parçasıymış. Mira, yıldız parçasına yaklaşıp dikkatlice ona dokunmuş. Tam o anda, küçük yıldız parçası tatlı bir sesle konuşmaya başlamış: “Merhaba, cesur kuş Mira. Beni bulduğun için teşekkür ederim. Senin buraya geleceğini biliyordum. Gökyüzünü keşfetmeyi seven bir kuşsun, ama kalbinde bir dileğin var. Dilek dile, ve gerçekleşmesini bekle.”
Mira, bir an duraksamış. Ne dileyebileceğini düşünmüş. Gökyüzü çok geniş ve güzelmiş, ama o hep yalnız uçmuş. En çok istediği şey, uçarken yanında dostlarının olmasıymış. Bu yüzden yıldız parçasına şunları fısıldamış: “Benim dileğim, yalnız uçmamak. Yanımda arkadaşlarım olsun, birlikte gökyüzünde özgürce süzülelim.”
Yıldız parçası, Mira’nın dileğini duyduktan sonra parlak bir ışıkla büyümeye başlamış. Tüm tepe mavi bir ışıkla aydınlanmış ve bir anda gökyüzünde mavi tüyleri olan onlarca kuş belirmiş. Hepsi Mira’ya gülümseyerek yaklaşmış. Kanatlarını açmış ve birlikte uçmaya başlamışlar. Artık Mira, gökyüzünde yalnız değilmiş. Her zaman yanında onun gibi mavi tüyleri olan dostları varmış.
Mira, yeni dostlarıyla birlikte Ayışığı Tepesi’nden süzülerek, gökyüzünde rengârenk izler bırakmış. Her akşam birlikte uçmuşlar, bazen bulutların üstünde dinlenmiş, bazen yıldızlara dokunmuşlar. Ve ne zaman biri kendini yalnız hissetse, Ayışığı Tepesi’ne gidip dilek tutabilirmiş.
Mira o gece gerçek dostluğun ve paylaşmanın ne kadar değerli olduğunu anlamış. Artık gökyüzünde mavi izler sadece onun değil, dostlarının da izleriymiş.
Ve gökten üç mavi yıldız düşmüş, biri sana, biri bana, biri de tüm dostlara…
Evet çocuklar Mavi Kuşun Masalı isimli masalımızda burada bitti. Sizde Kısa Hikayeler yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.
