Küçük Yıldız ve Ay Macerası

Küçük Yıldız ve Ay Macerası

Bir varmış, bir yokmuş. Gökyüzünde pırıl pırıl parlayan binlerce yıldız varmış. Bu yıldızlardan biri, Küçük Yıldız adında minik ve çok meraklı bir yıldızmış. Küçük Yıldız her gece gökyüzünden dünyaya bakar ve insanların neler yaptığını izler, merak eder dururmuş.

Bir gece, Küçük Yıldız’ın aklına parlak bir fikir gelmiş: “Neden Ay Dede ile konuşup ondan dünyayı öğrenmiyorum?” demiş kendi kendine. Hemen ışıklarını daha parlak yapıp Ay Dede’ye seslenmiş:

“Merhaba Ay Dede! Sen her gece dünyaya daha yakınsın. Bana biraz dünyadan bahseder misin?”

Ay Dede, Küçük Yıldız’ın bu isteğini duyunca gülümsemiş. “Tabii ki, Küçük Yıldız. Dünya çok güzel bir yer. Orada denizler, ormanlar, dağlar ve nehirler var. İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler birlikte yaşar. Herkesin bir arada olduğu güzel bir dünya.”

Küçük Yıldız çok heyecanlanmış. “Dünya gerçekten de harika bir yer olmalı. Keşke ben de oraya gidebilsem!” demiş.

Ay Dede, Küçük Yıldız’ın bu hevesini görünce onu mutlu edecek bir plan yapmış. “Peki, o zaman bu gece seninle bir maceraya çıkalım. Işığını biraz daha parlak yap ve gözlerini kapat. Seni dünyaya götüreceğim.”

Küçük Yıldız gözlerini kapatıp ışığını daha da parlak yapmış. Bir anda kendini Ay Dede’nin yanında bulmuş ve ikisi birlikte dünya üzerinde bir yolculuğa çıkmışlar. Ormanlarda kuşların cıvıltısını dinlemişler, deniz kenarında dalgaların sesini duymuşlar ve dağların zirvesinden dünyaya bakmışlar.

Küçük Yıldız, dünyanın ne kadar renkli ve canlı olduğunu görünce çok mutlu olmuş. Ama en çok hoşuna giden şey, insanların ve hayvanların birbirine sevgi ve dostlukla yaklaşması olmuş. “Bu dünya gerçekten de muhteşem bir yer!” demiş.

Ay Dede, Küçük Yıldız’a dönerek, “Artık geri dönme vakti geldi. Ama merak etme, sen her gece gökyüzünde parlayarak bu güzel dünyayı izlemeye devam edebilirsin,” demiş.

Küçük Yıldız, Ay Dede’ye teşekkür ederek gözlerini yeniden kapatmış. Tekrar gökyüzünde, yıldızların arasında parlamaya başlamış. O günden sonra Küçük Yıldız, her gece dünyaya bakar ve Ay Dede’nin anlattığı güzel hikayeleri hatırlayarak mutlu olurmuş.

Ve gökyüzündeki diğer yıldızlara da dünyadan öğrendiklerini anlatırmış. Böylece, gökyüzü her gece biraz daha parlak olurmuş.

Gökyüzünde parlayan yıldızların arasında bir küçük yıldız varmış ki, o hiç unutmazmış ki, dünya sevgi ve dostlukla dolu bir yermiş.

Küçük Yıldız ve Dünya Macerası

Küçük Yıldız, her gece gökyüzünde parlayarak dünyayı izlemeye devam etmiş. Bir gece, dünyanın bir köşesinde küçük bir çocuk onu fark etmiş ve annesine sormuş:

“Anne, o parlak yıldız neden bu kadar parlak?”

Annesi gülümsemiş ve demiş ki, “O, Küçük Yıldız. O, gökyüzünün en meraklı ve cesur yıldızı. Her gece dünyayı izler ve bizden öğrendiklerini diğer yıldızlarla paylaşır.”

Küçük çocuk, Küçük Yıldız’a bakarak, “Keşke ben de onunla konuşabilsem,” demiş.

Bu dileği duyan Küçük Yıldız, bir kez daha Ay Dede’ye seslenmiş. “Ay Dede, bu küçük çocukla konuşabilir miyim?”

Ay Dede, Küçük Yıldız’ın bu isteğini de kabul etmiş. “Tabii ki, Küçük Yıldız. Ama bu sefer, onun rüyalarına gitmen gerekecek.”

Küçük Yıldız, Ay Dede’nin rehberliğinde küçük çocuğun rüyalarına gitmiş. Rüyada, çocuğun yanına gelmiş ve ona seslenmiş:

“Merhaba! Ben Küçük Yıldız. Dünyayı izlerken seni gördüm ve seninle konuşmak istedim.”

Küçük çocuk gözlerini büyük bir heyecanla açmış. “Gerçekten mi? Sen gökyüzündeki yıldız mısın?”

“Evet,” demiş Küçük Yıldız. “Ben gökyüzünde parlayan yıldızlardan biriyim. Dünyayı çok merak ediyorum ve seninle arkadaş olmak istedim.”

Çocuk gülümsemiş. “Ben de seninle arkadaş olmak isterim! Benim adım Ali. Dünya hakkında her şeyi öğrenmek ister misin?”

Küçük Yıldız sevinçle başını sallamış. “Evet, lütfen!”

Ali, rüyasında Küçük Yıldız’a dünyanın dört bir yanındaki yerleri göstermiş. Birlikte ormanlarda dolaşmışlar, deniz kenarında kumdan kaleler yapmışlar, dağların tepesinden manzarayı izlemişler. Ali, Küçük Yıldız’a hayvanlar, bitkiler ve dünyanın güzellikleri hakkında hikayeler anlatmış.

Rüya boyunca Küçük Yıldız, Ali ile geçirdiği zamanın her anının tadını çıkarmış. Artık sadece gökyüzünden bakarak değil, Ali’nin anlattıklarıyla da dünyayı daha iyi tanıyormuş.

Sabah olduğunda, Ali uyanmış ve annesine rüyasını anlatmış. “Anne, Küçük Yıldız’la tanıştım! O, gerçekten çok tatlı ve meraklı bir yıldız.”

Annesi, Ali’yi dinlerken gülümsemiş ve “Rüyaların gerçekleşmesi mümkündür, Ali. Belki de Küçük Yıldız gerçekten seni ziyaret etmiştir,” demiş.

O günden sonra, Ali her gece yatmadan önce Küçük Yıldız’a bakar ve onunla geçirdiği rüya maceralarını hatırlarmış. Küçük Yıldız da her gece parlayarak Ali’yi selamlamış.

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Kısa Hikayeler yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.