Cesur Karınca ve Kurnaz Tilki
Cesur Karınca, kışa hazırlık için durmadan çalışırken Kurnaz Tilki, onu tembelliğe ikna etmeye çalışır. Karınca, çalışmanın önemini savunarak Tilki’nin teklifini reddeder. Kış gelince, Tilki aç ve yalnız kalırken Karınca, emeğinin meyvelerini toplar. Tilki, çalışmanın değerini öğrenir ve tembelliği bırakmaya karar verir.

Cesur Karınca ve Kurnaz Tilki
Bir varmış, bir yokmuş, yemyeşil ağaçlarla kaplı bir ormanda, birbirinden farklı hayvanlar bir arada yaşarmış. Bu ormanın sakinlerinden biri olan Cesur Karınca, adı gibi cesur, çalışkan ve her zaman azimli bir hayvanmış. Gün boyunca ağaçların arasında dolaşıp yiyecek toplar, kış için hazırlık yaparmış. Minicik bedenine rağmen, dev gibi bir kalbi ve hiç yorulmayan bir ruhu varmış.
Bir yaz sabahı, Cesur Karınca yine çalışmak için yuvasından çıkmış. Gün ışıkları ağaçların yaprakları arasından süzülürken, karınca incecik ayaklarıyla toprak yolda ilerliyor, özenle yiyecek topluyormuş. Tam bu sırada, çalıların arkasından kurnaz bakışlarıyla bir tilki belirivermiş. Bu tilki, ormandaki hayvanları aldatmasıyla ünlü Kurnaz Tilki’ymiş.
Tilki, Cesur Karınca’yı fark etmiş ve sinsi bir plan yapmaya başlamış. Kendisi çalışmayı hiç sevmez, başkalarının emeğiyle karnını doyurmayı tercih edermiş. Karıncayı kandırmak için hızla yanına yaklaşmış.
“Merhaba, küçük dostum!” diye seslenmiş Kurnaz Tilki, tatlı bir ses tonuyla. “Ne kadar da çalışkansın. Ama söyle bana, neden bu kadar yoruluyorsun? Bak bana, ben hiçbir şey yapmadan ormanın en güçlü hayvanlarından biri oldum.”
Cesur Karınca, Tilki’nin sözlerini duyunca başını kaldırmış ve ona bakmış. Tilki’nin parlak turuncu tüyleri güneş ışığında parlıyormuş, ama karınca onun kurnaz bakışlarının ardındaki niyeti hemen anlamış.
“Merhaba Tilki,” demiş Cesur Karınca. “Çalışmak beni mutlu ediyor. Yuvamı dolduruyor ve kış için hazır olmamı sağlıyor. Senin gibi tembel olmaktansa, çalışmayı tercih ederim.”
Tilki, karıncanın bu kararlı cevabı karşısında biraz şaşırmış, ama hemen yeniden denemeye karar vermiş. Kurnazca gülümsemiş ve bir adım daha yaklaşarak, “Ama düşün bir, neden bu kadar çok çalışasın ki? Ben sana yiyecek bulmanın çok daha kolay bir yolunu gösterebilirim. Ormanda herkes bana hayranlıkla bakar, çünkü ne istersem elde ederim,” demiş.
Karınca, kısa bir an durup düşünmüş. Teklif cazip görünüyormuş, ama çalışarak kazandığı huzurdan vazgeçmek istememiş. Tilki’ye dönüp, gülümseyerek, “Başarıya giden kolay bir yol olduğunu düşünmüyorum,” demiş. “Gerçek başarı, emek ve çalışmayla gelir. Senin kolay yolların bana göre değil.”
Tilki’nin sabrı tükenmeye başlamış. Karıncayı kandırmayı başaramayınca sinirlenmiş, ama belli etmemeye çalışarak, “Pekala,” demiş. “Göreceğiz, bakalım kış geldiğinde hâlâ böyle konuşabilecek misin?”
Kurnaz Tilki, oradan uzaklaşırken, Cesur Karınca işine devam etmiş. Günler geçmiş, karınca durmadan çalışarak yuvasını yiyeceklerle doldurmuş. O yaz boyunca güneşli günlerde yaptığı tüm hazırlıklar kışın ona rahat bir yuva sunmuş.
Kış kapıya dayandığında, ormandaki bütün hayvanlar yuvalarına çekilmiş. Koca kar taneleri, ağaçların dallarını beyaz bir örtüyle kaplamış. Karınca, sıcacık yuvasında otururken, topladığı yiyeceklerle karnını doyurmuş ve dışarıdaki soğuk havadan korunmuş.
Bir gün, karınca yuvasının kapısını açtığında, dışarıda titreyen bir figür görmüş. Bu Kurnaz Tilki’den başkası değilmiş. Tilki, karnı aç ve tüyleri ıslanmış bir halde ormanın ortasında yiyecek arıyormuş, ama bir şey bulamıyormuş.
Cesur Karınca, Tilki’yi görünce şaşırmış ama ona acımış. Kapıyı aralayarak, “Tilki, neden bu haldeyken hâlâ ormandasın? Neden kendi yiyeceklerini toplamadın?” diye sormuş.
Tilki, utangaç bir şekilde başını eğerek, “Haklıydın,” demiş. “Kolay yoldan kazanmak istedim, ama çalışmadan hiçbir şey elde edemedim. Şimdi soğukta aç ve yalnızım.”
Cesur Karınca, düşünceli bir şekilde iç çekmiş ve sonra Tilki’ye yiyecekten bir parça uzatarak, “Emek vermeden kazanılan hiçbir şey kalıcı olmaz, Tilki. Çalışmanın değerini anlaman için bu deneyim iyi bir ders oldu sanırım. Ama unutma, her zaman yeniden başlayabilirsin,” demiş.
Tilki, karıncaya teşekkür ederek, yiyeceği almış ve söz vermiş: “Bir daha asla tembellik etmeyeceğim. Bundan sonra, tıpkı senin gibi çalışkan olacağım.”
O günden sonra, ormanda herkes Tilki’nin değişimini konuşmuş. Kurnaz Tilki artık çalışkan bir dost olmuş, karıncanın öğrettiği dersle hayatını değiştirmiş.
Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Hayvan Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.
