Bremen Mızıkacıları Masalı

Bir zamanlar, çok çalışmış ama artık yaşlandığı için eskisi kadar iş göremeyen bir eşek varmış. Sahibi onu yeterince beslemiyor, ağır yükler taşıtıyor ama yeterince değer vermiyormuş. Bir gün eşek, artık dayanamayacağını anlamış ve Bremen şehrine gidip mızıkacı olmaya karar vermiş.

Yolda yürürken bir köpekle karşılaşmış. Köpek de yaşlanmış, avlanamaz olmuş ve sahibi onu kovmuş. Eşek, “Ben Bremen’e gidip mızıkacı olacağım. Sen de gel benimle, belki orada bir şeyler yapabiliriz,” demiş. Köpek bu teklifi kabul etmiş ve birlikte yola devam etmişler.

Bir süre sonra, bir kediyle karşılaşmışlar. Kedi de yaşlandığı için fare avlayamaz olmuş ve sahibi onu kovmuş. Eşek ve köpek, kediyi de aralarına almışlar ve Bremen’e gitmek üzere yola devam etmişler.

Daha sonra, bir çiftlikte bir horozla karşılaşmışlar. Horoz, yaşlandığı için artık sahibine sabahları ötmüyormuş ve bu yüzden kesilip çorba yapılacakmış. Horoz, arkadaşlarının teklifini kabul etmiş ve dört arkadaş birlikte Bremen’e doğru yola çıkmışlar.

Akşam olunca ormanın derinliklerinde bir kulübe görmüşler. Kulübeye yaklaştıklarında içerde ışık yanıyormuş ve bazı sesler duyuyorlarmış. Kulübenin penceresinden içeri baktıklarında, birkaç haydutun büyük bir ziyafet verdiğini görmüşler. Dört arkadaş, nasıl içeri girip haydutları kaçırabileceklerini düşünmüşler.

Eşek ön ayaklarıyla pencereye yaslanmış, köpek sırtına çıkmış, kedi köpeğin üstüne, horoz da kedinin üstüne tırmanmış. Hep birlikte, müthiş bir gürültüyle bağırmaya başlamışlar: eşek anırmış, köpek havlamış, kedi miyavlamış ve horoz ötüp durmuş. Haydutlar, bu korkunç seslerden ürküp ormana kaçmışlar.

Dört arkadaş, haydutların ziyafet masasına oturmuş, karınlarını doyurmuşlar. Daha sonra kulübenin köşelerine çekilip uyumaya başlamışlar. Ancak gece yarısı, haydutların lideri kulübeye geri dönmeye karar vermiş. İçeri girdiğinde karanlıkta hiçbir şey görememiş. Tam sobanın yanına yaklaştığında, kedi gözleriyle parlayarak üzerine atılmış, köpek onu bacağından ısırmış, eşek onu dışarıya tekmelemiş ve horoz da yüksek sesle ötüp bağırmış. Haydut lideri dehşete kapılarak geri kaçmış ve bir daha kulübeye dönmemişler.

Dört arkadaş, haydutların kulübesinde rahat ve mutlu bir hayat sürmeye başlamışlar. Evin etrafında küçük bir bahçe oluşturmuşlar ve orada sebzeler yetiştirmişler. Eşek bahçeyi sürmüş, köpek onu korumuş, kedi farelerden uzak tutmuş ve horoz her sabah erkenden öterek herkesi uyandırmış.

Bir gün, ormandan gelen garip sesler duymuşlar. Sesleri takip edip küçük bir kuş yavrusunun tuzağa düştüğünü görmüşler. Eşek, güçlü dişleriyle tuzağı kırmış, köpek yavruyu nazikçe taşıyarak güvenli bir yere götürmüş, kedi onu temizlemiş ve horoz da yiyecek bulmasına yardımcı olmuş.

Küçük kuş, onlara teşekkür ederek uçmuş ve günler sonra yanında bir sürü kuşla geri dönmüş. Kuşlar, dört arkadaşa birçok meyve ve tohum getirmişler ve kulübelerinin etrafında güzel bir şarkı söylemişler. Böylece, eşek, köpek, kedi ve horoz, kuşlarla arkadaş olmuş ve ormanda daha da mutlu bir yaşam sürmüşler.

Zamanla, hayvanlar kulübelerinin etrafına bir topluluk oluşturmuşlar. Ormandaki diğer hayvanlar da onlara katılmış ve hep birlikte mutlu bir köy kurmuşlar. Artık herkes birbirine yardım ediyor, birlikte çalışıyor ve huzur içinde yaşıyormuş. Bremen mızıkacıları, yetenekleri ve dostlukları sayesinde sadece kendilerine değil, ormandaki diğer hayvanlara da huzur getirmişler.

Dört arkadaş, haydutların kulübesinde yaşamaya karar vermişler ve Bremen’e hiç gitmemişler. Mutlu bir şekilde, huzur içinde yaşamışlar ve hayatlarının geri kalanını birlikte geçirmişler.

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Grimm Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.